• Birinci navigasyona geç
  • Skip to main content
  • Birinci sidebar'a geç
bodytr

Fitness, diyet, sağlıklı yaşam, sağlık, spor ve vücut geliştirme siteniz - BODYTR

Zinde Türkiye dergisi; body building, vücut geliştirme, sağlıklı yaşam, fitness, egzersiz, spor ve antrenman bilgi kaynağıdır. Onlarca yazar, yüzlerce makaleyle alanında

  • Ana Sayfa
  • Vücut Geliştirme
  • Sağlıklı Beslenme
  • Zayıflama
  • Kadınlara Özel
  • Sağlık
  • Fitness
  • Hakkımızda
Ana Sayfa » Sağlıklı Beslenme » 11 Büyük Beslenme Yalanı

11 Büyük Beslenme Yalanı

Mart 15, 2015 by İlşad ÖZKAN Yorum yapın

Doç.Dr. Celal İsmail Bilgiç
Bu yazı Doç. Dr. Celal İsmail Bilgiç tarafından tıbbi olarak incelenmiş ve bilimsel geçerliliği onaylanmıştır.
İçindekiler
1. Yumurta Sağlıksızdır ve Kalp Hastalıklarına Neden Olur
2. Doymuş Yağ kötüdür
3. Herkes Tam Tahıl Ürünlerini Tüketmeli
4. Çok Fazla Protein Yemek Kemikleriniz ve Böbrekleriniz için Zararlı
5. Düşük Yağlı Yiyecekler Sizin İçin iyidir
6. Gün Boyunca Az Az ve Sık Sık Yemeliyiz
7. Karbonhidratlar Günlük Enerji Kaynağınızın Büyük Bir Kısmını Oluşturmalı
8. Bitkisel Yağlar Sizin için Sağlıklıdır
9. Düşük Karbonhidrat Diyetleri Tehlikelidir.
10. Şeker Zararlı Çünkü Sadece Boş Kalori
11. Çok Yağlı Gıdalar Sizi Şişmanlatır

Beslenmeyle ilgili ortalıkta pek çok yalan geziniyor. Ve işin kötü yanı bu yalanları bizlere “beslenme uzmanları” ve diplomalı diyetisyenler söylüyor. Çünkü yeni araştırmalardan haberleri yok. Klişe bilgilere bağlılar ve gerçekleri göremiyorlar. Aşağıda bu yalanların en sık görülenlerini ve en önemlilerini sıraladım.

1.  Yumurta Sağlıksızdır ve Kalp Hastalıklarına Neden Olur

Sağlıksız GıdalarBeslenme uzmanları gerçekten de yumurtayı halkın gözünde kötülemeyi iyi başardı çünkü yumurta sarısı yüksek oranda kolesterol içeriyor ve bu yüzden kalp hastalıkları riskini arttırdığı iddia ediliyordu.

Ama son zamanlarda diyetle alınan kolesterolün kandaki kolesterol seviyesini etkilemediği ispatlandı. Aslında yumurta genel olarak “iyi kolesterolü yükseltiyor ve kalp hastalıklarıyla bir bağlantısı yok.

Yumurta dünyanın besin bakımından en zengin gıdalarından biri. Hemen hemen her besinden yüksek miktarda içeriyor ve antioksidan dolu.

Hepsinden de önemlisi, diyet yaparken sabahları kahvaltıda yumurta yiyenler simit yiyenlere göre çok daha fazla kilo veriyor.

2. Doymuş Yağ kötüdür

Birkaç on yıl önce kalp hastalıklarının çok fazla doymuş yağ yenmesi nedeniyle oluştuğu kanısına varıldı.

Bu kanı tamamen yanlış olduğu ispatlanmış bazı çarpık araştırmalara ve siyasi kararlara dayanıyordu. 2010’da yayınlanan dev bir araştırma 347.747 insanı inceleyen 21 önemli çalışmayı ele aldı ve sonuç olarak “doymuş yağ tüketimi ve kalp hastalıkları arasında hiçbir bağ bulunamadı”.

Doymuş yağ yemek iyi kolesterolü yükseltiyor ve kötü kolesterol olarak bilinen LDL’yi de tehlikeli olan yoğun halden zararsız olduğu daha büyük hale getiriyor.

Kırmızı et, peynir, tereyağı, Hindistan cevizi yağı… Bu gıdalardan korkmak için hiçbir neden yok.

3. Herkes Tam Tahıl Ürünlerini Tüketmeli

Tarım devrimi çok kısa bir süre önce meydana geldi. İnsanoğlunun ataları yaklaşık 3 milyon önce, modern insan 120.000 yıl önce ortaya çıktı ama tarım devrimi sadece 10.000 yıl önce gerçekleşti. Vücudumuz karbonhidratları ve buğday ürünlerini sindirmek için henüz adapte olamadı çünkü 10.000 yıl evrim açısından çok kısa bir süre.

Buğdaylar besin olarak sebzelere göre daha fakir. Aynı zamanda besinlerin sindirilmesini engelleyen fitik asit içeriyorlar.

En sık tüketilen tahıl ürünü buğday ve buğday büyük ve küçük pek çok sağlık sorununa neden olabiliyor. Buğday yüksek oranda gluten içeriyor ve bir sürü insan glutene karşı hassas. Gluten bağırsak çeperlerine zarar veriyor ve acıya, sindirim bozukluklarına ve yorgunluğa neden oluyor. Glutenin aynı zamanda şizofreni ve başka beyin hastalıklarıyla bağlantısı var.

4. Çok Fazla Protein Yemek Kemikleriniz ve Böbrekleriniz için Zararlı

Yüksek protein tüketiminin kemik erimesi ve böbrek hastalıklarına neden olduğu iddia ediliyordu.

Kısa dönemde protein yemenin kemiklerdeki kalsiyumu azalttığı doğru ama uzun dönemde bunun tam aksi gerçekleşiyor.

Uzun dönemde protein tüketimi kemikleri güçlendiriyor ve kırılma ihtimalini azaltıyor. Ayrıca çalışmalar protein tüketimiyle böbrek hastalığı arasında bir bağlantı kuramıyor.

Aslında böbrek hastalığını artıran iki risk şeker hastalığı ve yüksek kan basıncı. Protein yemek her iki riski de azaltıyor.

Kısaca yüksek proteinli bir diyet sanılanın aksine kemik erimesine de böbrek hastalığına da iyi geliyor!

5. Düşük Yağlı Yiyecekler Sizin İçin iyidir

Normal yiyeceklerden yağı alındığı zaman tadı nasıl olur? Açıkçası tadı filan kalmaz ve yemek istemezsiniz.

Gıda üreticileri de bunu biliyor ve yağını azalttıkları gıdaların tadını düzeltmek için içine başka şeyler katıyorlar. Bunlar genellikle şeker, yapay tatlandırıcı, yüksek fruktozlu mısır şurubu gibi tatlandırıcılar.

Şekere birazdan geleceğim ama unutmayın ki yapay tatlandırıcıların kalorisiz olmaları sağlık için şekerden daha iyi oldukları anlamına gelmiyor.

Tam aksine, bir sürü çalışma yapay tatlandırıcıları şişmanlık, metabolik sendrom, şeker hastalığı, kalp hastalığı, erken doğum ve depresyonla bağlantılı buluyor.

Düşük yağlı ürünlerde, sağlıklı ve doğal yağlar çok zararlı maddelerle değiştiriliyor.

6. Gün Boyunca Az Az ve Sık Sık Yemeliyiz

Metabolizmayı hızlandırmak için gün boyunca sık sık ve az az yeme iddiası aslında tamamen yanlış bir iddia. Yemek yemek metabolizmanızı hızlandırır ama kullanılan enerjiyi belirleyen toplam ne kadar yemek yediğinizdir, hangi sıklıkla yediğiniz değil.

Bu durum birkaç kez test edildi ve çürütüldü. Az az, sık sık yiyen grup ve aynı orandaki yemeği daha az seferde yiyen kişilerin metabolik hızları arasında hiçbir fark görülemedi.

Tam aksine bir çalışmada, günde 3 öğün yerine 6 öğün yiyenlerin daha çok acıktığı görüldü.

Yani sık sık yemek bir işe yaramadığı gibi bazı insanlar için zararlı da olabilir. İnsanın sürekli “doygun” halde olması doğal değil. Doğada bizler periyotlar halinde besleniyorduk ve bugün ki kadar sık yemiyorduk.

Bazı çalışmalar günde 2 öğün yerine 4 öğün yiyenlerin kolon kanseri riskinin %90 arttığını gösteriyor!

Bazı bilim adamlarına göre az az sık sık yediğimiz zaten beyne “doydum” hissi gitmiyor. Oysa aynı yemeği daha az öğünler halinde tüketince bir oturuşta daha çok yendiği için “doydum” sinyali beyne gidiyor ve açlık azalıyor.

7. Karbonhidratlar Günlük Enerji Kaynağınızın Büyük Bir Kısmını Oluşturmalı

Hakim olan görüşe göre insanlar kalorilerinin %50-60’lık kısmını karbonhidratlardan almalı. Bu tarz bir diyet ektomorf tipler ve çok zor kilo alanlar için sorun teşkil etmeyebilir.

Ama diğer insanlar için böyle bir diyet kilo aldırıcı ve basitçe tehlikelidir. Yapılan tüm araştırmalarda düşük karbonhidratlı beslenen insanların daha sağlıklı olduğu görülüyor.

8. Bitkisel Yağlar Sizin için Sağlıklıdır

Çoklu doymamış yağların sağlıklı olduğu düşünülüyor çünkü bazı araştırmalarda kalp hastalığı riskini azalttıkları görülüyor.

Ama çoklu doymamış yağların pek çok çeşidi var ve hepsi aynı değil.

Hepsinden önemlisi hem Omega 3 hem de Omega 6 yağ asitleri var.

Omega 3 yağ asitleri doku zedelenmesine karşı savaşıyor ve pek çok hastalığın riskini azaltıyor. İnsanlar aslında Omega 6 ve Omega 3 yağ asitlerini belli bir dengede almalılar. Eğer Omega 3 oranına göre çok fazla Omega 6 alırsanız, sağlık sorunları yaşayabilirsiniz.

Omega 6 yağ asitlerinin en büyük kaynağı da soya yağı, mısır özü yağı veya ayçiçek yağı gibi bitkisel yağlar.

Evrimsel süreç boyunca insanlar hiçbir zaman bu kadar Omega 6 yağ asidi tüketmemişti. Bu durum insan sağlığı için normal değil.

Bol miktarda Omega 3 yağ asidi tüketin, gerekirse supplement alın ama bitkisel yağlardan uzak durun.

9. Düşük Karbonhidrat Diyetleri Tehlikelidir.

Aslına bakarsanız düşük karbonhidrat diyetleri pek çok hastalığın tedavisi. Beslenme uzmanları tarafından teşvik edilen düşük yağlı diyetler ne yazık ki işe yaramıyor.

Ama düşük karbonhidrat diyetleri her araştırmada çok daha sağlıklı sonuçlar veriyor.

Her çalışma aşağıdaki sonuçları gösteriyor. Düşük karbonhidrat diyetleri:

1) Kilo vermek için düşük yağlı diyetlere göre çok daha etkili.
2) Kan basıncını düşürüyor.
3) Kan şekerini düşürüyor ve şeker hastalığı semptomlarını azaltıyor.
4) HDL (iyi kolesterol) oranını yükseltiyor.
5) Trigliserit oranını düşük yağlı diyetlere göre daha fazla düşürüyor.
6) LDL (kötü kolesterol) yapısını tehlikeli olan küçük ve yoğun olan halden büyük ve tehlikesiz hale dönüştürüyor.
7) Düşük yağlı diyetlere göre uygulaması çok daha kolay.

Ne yazık ki günümüzde bile hala bir sürü beslenme uzmanı düşük karbonhidrat diyetlerinin tehlikeli olduğunu iddia edip insanları düşük yağlı diyetlere yöneltiyor ve bu tür diyetler de pek bir fayda sağlamıyor.

10. Şeker Zararlı Çünkü Sadece Boş Kalori

Şekerin sadece boş kaloriden ibaret olduğu doğru ama bu sadece işin ufak bir kısmı.

Şekerin yarsı fruktozdan oluşur ve fruktoz da metabolizmayı çok olumsuz yönde etkileyip şişmanlığa neden olur.

Fruktoz vücutta direk karaciğerde metabolize edilip yağa çevrilir ve sonra VLDL parçacığı olarak kana karışır. Bu da trigliserit oranını arttırır.

Aynı zamanda insulin ve leptin direncine neden olur ki bunlar şişmanlığa, metabolik sendromuna ve şeker hastalığına neden olur.

Bunlar şekerin sadece birkaç zararı. Şeker insan sağlığını bozan pek çok etkiye sahip ve yediğimiz gıdaların büyük ihtimal en zararlısı.

11. Çok Yağlı Gıdalar Sizi Şişmanlatır

Kulağa mantıklı geliyor ama vücudumuz bu mantıkla çalışmıyor.

Yağın 1 gramında karbonhidrat veya proteine göre daha fazla kalori var ama çok yağlı diyetler insanı şişmanlatmaz.

Bir kere yağ çok doyurucudur ve çok yağlı yiyen insanlar daha az yeme eğilimindedir.

Bunun yanı sıra yağ yemek insulin hormonunu arttırmaz. Insulin hormonu yağ depolayıcı hormondur. İşin doğrusu çok fazla kalori içeren, çok fazla karbonhidrat ve yağ içeren bir beslenme tarzı sizi şişmanlatır ama suçlu yağ denemez.

Aslına bakarsanız yüksek yağlı ve düşük karbonhidratlı diyetler, düşük yağlı diyetlere göre daha hızlı kilo vermenizi sağlar.

İlşad ÖZKAN

2009 yılında bodytr.com sitesini kuran İlşad Özkan, Türkiye’nin en çok okunan fitness, sağlık ve vücut geliştirme yazarları arasındadır.

Başkent Üniversitesi’nden fizyoterapi diploması, İstanbul Üniversitesi’nden sağlık yönetimi alanında lisans diploması sahibi olan İlşad Özkan aynı zamanda Vanderbilt Üniversitesi, Melbourne Üniversitesi ve Boulder Üniversitesi gibi kurumların beslenme, egzersiz, fizyoloji, hemşirelik gibi alanlarda da muhtelif sertifikalarına sahiptir.

Kendisi “Sen Bir Harikasın – Sağlıklı Yaşam ve İdeal Vücut İçin Bilimsel Fitness” isimli kitabın da yazarıdır.

Kategori:Bilimsel Sağlık, Sağlıklı Beslenme

Okuyucu Etkileşimi

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Birincil kenar çubuğu

  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram
  • YouTube
  • LinkedIn

© 2022 bodytr.com · Gizlilik Politikası · Kullanım Koşulları · İletişim · Hakkımızda