Ramazan’ın ilk günlerinde oruç tuttuğunuz sırada korkunç bir baş ağrısı, uykusuzluk, yorgunluk, depresyon, konsantrasyon bozukluğu, sinirlilik ve dikkat eksikliği gibi sorunlarla karşılaştınız mı? Eğer karşılaştıysanız bunun açlıktan kaynaklandığını, Ramazan’ın ilk gününde vücudunuzun açlığa adapte olmaya çalışırken yaşadığı sıkıntıdan kaynaklandığını düşünebilirsiniz. Ama aslında gerçek çok daha farklı olabilir. Çünkü normalde 1 günlük açlığın bile insanda böyle bir soruna yol açmaması gerekir.
Kendinize sorun: Çay, kahve, nescafe, yeşil çay veya cola.. Bu içecekleri her gün düzenli olarak tüketiyor musunuz? Bu içeceklerin hepsi kafein içeriyor. Kafein de bağımlılık yapıcı bir madde. Ve aniden bıraktığınız zaman aşağıdaki yoksunluk semptomlarıyla karşılaşıyorsunuz:
- Baş ağrısı
- Uykusuzluk
- Yorgunluk
- Depresyon
- Konsantrasyon bozukluğu
- Sinirlilik
- Dikkat eksikliği
Bütün bunlar bir yerden tanıdık geldi mi? Sanırım geldi. Kafeinin zayıflamaya ve performans artışına çok büyük faydaları olsa da günde 100-200 mg gibi çok az dozlarda bile alındığında çok kısa süre içinde bağımlılık yaratıyor ve aniden bırakılınca birkaç gün boyunca yukarıda saydığım semptomları yaşatıyor. Semptomlar son kafein alımından 10-14 saat sonra başlıyor ve giderek artıyor.
Eğer kafanızdan vurulup, hayatta kaldıysanız ve kronik baş ağrıları çekmiyorsanız veya intihar hastalığı diye bilinen küme baş ağrısı hastalığından muzdarip değilseniz migren de dahil, kafein baş ağrıları kadar kötü baş ağrıları yaşayamazsınız.
Kafeinin aniden bırakılınca neden baş ağrısına yol açıyor? Adenozin bir nörotransmitter. Gün içinde zamanla kanda miktarı artıyor ve beyindeki adenozin reseptörlerine bağlanıyor. Bağlanan adenozin sayısı arttıkça yorgunluk ve uyku hissiniz artıyor. Ve sonunda iyice uykunuz geliyor ve uyuyorsunuz. Adenozinin bir görevi de beyindeki kan damarlarının genişlemesini sağlamak.
Kafein adenozine çok benziyor ve bu yüzden adenozin yerine beyindeki reseptörlere bağlanıyor ve yorulmanızı ya da uyumanızı engelliyor. Sürekli düzenli olarak kafein tüketince ve artık adenozin gelmeyince beyin, çare olur umuduyla adenozin reseptörlerini arttırıyor (böylece aynı etki için daha fazla kafein almanız gerekiyor yani tolerans gelişiyor). Ve siz kafeini aniden bırakınca adenozin, normalden çok daha fazla olan reseptörlere yapışıyor ve beyniniz bir anda çok fazla adenozinle karşılaştığı için kan damarları normalden çok fazla genişliyor ve bu da berbat bir baş ağrısına neden oluyor.
Ben kafein bağımlısı değilim demeyin. Aşağıdaki listede belli içeceklerde ne kadar kafein olduğu yazılı:
Çay (Bir küçük çay bardağı): 20 mg
Çay (Poşet çay): 20 mg
Yeşil Çay (240 ml): 15 mg
Nescafe (175 ml): 65 mg
Kahve (240 ml): 100-150 mg
Espresso (60 ml): 100 mg
Redbull (240 ml): 80 mg
Türk Kahvesi (Bir fincan): 120 mg
Gördüğünüz gibi, çay ve kahve dahil Türk insanının her gün bol miktarda tükettiği içecekler önemli oranda kafein içeriyor. Her gün 20 bardak çay içen bir sürü insan var ve bu da günde 400 mg demek ki aniden bırakırsanız çok kötü başınızı ağrıtmaya ve yoksunluk semptomları ortaya çıkarmak için yeterli.
Kafeini Nasıl Bıracaksınız?
Kafeini aniden bırakmak yerine yavaş yavaş bırakmalısınız. Ramazan’a kadar olan süreyi ve her gün tahmini içtiğiniz miktarı hesapladıktan sonra gittikçe azaltarak kafeini bırakarak yoksunluk semptomlarını en aza indirebilirsiniz.
Mesela günde 400 mg içiyorsunuz ve Ramazan’a 20 gün var. Her hafta 150 mg azaltabilirsiniz. Böylece Ramazan’da en azından ilk günlerde yoksunluk semptomlarını en aza indirebilirsiniz. Günlük düzenli olarak aldığınız doz ne kadar yüksekse yoksunluk semptomları da o kadar ağır olacaktır.
Eğer Ramazan’a kadar azaltıp hala bırakamadıysanız mutlaka sahurda biraz kafein alın ki sonraki gün semptomlar daha geç başlasın.
Bu yazıda anlattıklarıma dikkat ederseniz Ramazan’ın ilk günlerini daha rahat geçirebilirsiniz.
Bir cevap yazın